Agape danışmanlık merkezi
AnasayfaSite içi arama

Psikolojik Danışmanlık

Çocuk Danışmanlığı

Kardeşler Neden Çok Farklıdır?

 

Anne babaların çocuklarının beklenmedik, olumsuz davranışları karşısında hayrete düşerek dile getirdikleri cümleler arasında yer alan “abisi/ablası hiç böyle değil. Öbür çocuğu da biz büyüttük ama hiç böyle şeyler görmedik.” ifadeleri ile zaman zaman karşılaşırız. Peki gerçekten ne oluyor da aynı evde büyüyen, aynı sofralara oturan çocuklar birbirinden farklı oluyor? Ya da daha doğru soru bir evin içindeki aynı anne babadan doğan çocukların anne babaları gerçekten aynı mıdır? İronik bir soru gibi görünüyor olsa da cevabı sorunun içinde gizli. Çünkü ilk çocuğun doğumundaki anne babanın yaşı, ruhsal süreçleri, hazır oluşu, çevresel destekleri, bebeğin cinsiyeti ve yaşam olayları gibi birçok faktör farklı zaman aralıklarında doğan bebeklerin aslında farklı anne babalarla karşılaştığını bize gösterir.

 

Bir çocuğun psikolojik gelişiminde anne babanın yadsınmaz etkileri vardır.  Birçok değişken de anne babaların ebeveynliklerini sergilemelerini etkiler. Bu değişkenleri biraz açarsak;

 

Değişkenlerden biri anne baba olmaya hazır oluştur. İlk ya da daha sonraki bebeklerde beklenmedik hamileliklerle karşılaşmak mümkündür. Bebeğin doğumuna hazır olmak demek; hem psikolojik, hem fiziksel şartların hazır olması anlamını taşır. Hazır oluş bebeğin içine doğduğu ortamda uygun şekilde kucaklanmasını ve sarmalanmasını sağlar. Buradan yola çıktığımızda planlı bir bebeğin karşılanması ile plansız bir bebeğin karşılanması arasında farkları kabul etmiş oluruz. Plansızlığın yanında hamileliğin kadının başına gelmiş olarak yaşandığı durumlarda bebekle olan ilişkiyi etkiler. Bu etki annenin çocuğuna mesafeli olmasına ya da eşlik eden suçluluk duyguları ile bebeğe daha çok yapışmasına yol açabilir. Her iki tutumunda bebeğin ruhsallığındaki yeri farklı olur.

 

Başka bir açıdan baktığımızda; anne babanın yaşı ve ruhsal olgunluğu da ebeveyn oluşlarında belirleyicidir. Anne baba olurken ki ruhsal olgunluk önemlidir. Bireyler kendi içsel yolculukları ile uğraş içinde iken bir bebek sahibi olmuşlarsa, ebeveynlikleri bu durumun içinde şekillenecektir.

 

Yaşam olayları da ebeveynliğin icra edilmesinde rol oynar. Karşılaşan ya da yaşanan olaylar ruhsallığı olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Örneğin ilk hamileliği sırasında kendi ebeveyninden birini kaybeden bir kadın, içinde olduğu yas süreci ile bebeğini karşılayacaktır. Aynı kadının ikinci çocuğunu dünyaya getirdiğindeki duygu durumu ve tutumu doğal olarak farklılık gösterir.

 

Başka bir örnek düşünürsek, ilk hamilelik ve çocuğun büyüme dönemi maddi hiçbir kaygı olmadan geçirilmişken ikinci çocukta beklenmedik bir iş krizi yaşayan anne babanın bebekleriyle olan ilişkisi, yaşananların izini taşır. Özellikle anne, kaygılı bir yapıya sahipse belirsizlik içeren durumlar tetikleyici olacaktır. Bu durumda kaygı, anne bebek ilişkisinde yoğun bir şekilde yer bulur.

 

İlk çocukta yaşanan hayal kırıklıkları ya da beklenenin üstünde, yetenekli çocuğa sahip olmak diğer çocukla olan sürecin üzerinde belirleyici bir rol oynayabilir. Örneğin ilk çocuk bedensel engele sahipse ve birçok şey yaşından beklenenin altında seyretmiş ise daha sonra doğacak çocuktan beklenti artabilir. Beklentinin artması da çocuk için bir baskı unsuru haline gelebilir. Diğer tarafta üstün nitelikli bir abi ya da ablanın varlığında dünyaya gelmiş olan çocuğun karşılaşacağı ebeveynlikte farklı olacaktır. İlk çocuk için yapılmayan baskı, ikinci çocukta benzer performans görülmediğinde yaşanabilecek hayal kırıklığı ile ortaya çıkabilecektir.

 

Sosyal ve çevresel desteklerin azlığı ya da çokluğu da aile içindeki bireylerin birbirleriyle ve dolayısıyla çocukla olan ilişkilerinde etkilidir. Annenin çalışıp çalışmaması, çalışma şartlarının zorluğu, bebeğin bakımında destek alabileceği uygun şartların varlığı ya da yokluğu da çocukla olan ilişkide belirleyici faktörler arasında yer alır.

 

Bir çocuğun ruhsal gelişimde çok önemli katkıları olduğunu kabul ettiğimiz anne babaların, değişen ve dönüşen ruhsallıkları olduğunu biliyoruz. Hayat içindeki yeni karşılaşmalar, farklı deneyimler, hayal kırıklıkları, beklentiler gibi birçok faktör aslında yetişkin olan ama bir yandan da ruhsallığı gelişmeye devam eden ebeveynlerin her karşılaştıkları yeni bir bebekle kuracakları ilişkilerinde aynı olamayacaklarına işaret ediyor.

 

Evet, evin içinde kaç kardeş varsa aynı evde büyüyor, aynı sofralara oturuyorlar. Aynı kişilere anne ve baba diyorlar. Aslında her birinin anne babası farklı. Kendi çocukluğunuza kısaca göz gezdirin. Nelerin farklı olduğu konusunda bir yığın ipucu bulabilirsiniz. Bir başka yolda anne babanızın kardeş ya da abi/ablanızın dilinden nasıl farklı aktarıldıklarına dikkat etmektir.

 

Meltem Canver Kozanoğlu

Uzm. Psikolojik Danışman

AGAPE Danışmanlık Merkezi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu makale Çocuğum ve Ben Dergisi  Mayıs / 2012  98 sayısında yayınlanmıştır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Geri Dön
İçeriği Paylaş

Makaleler

Agape danışmanlık merkezi
mavera interaktif