PSİKANALİZ VE FELSEFE: EJDERHANIN GÖZÜNE BAKMAK
Felsefe görünüşte apaçık sandığımız günlük konuşmaların ve önemli bulduğumuz kavramların altını kazımak, onların içyüzüne ve nasıl yapılandıklarına dair yeni varsayımlar üretmektir.
Aslında gündelik yaşamda hepimiz sıklıkla felsefe yaparız. İyilik, kötülük, dostluk, hakikat, yaşam ve ölüm üzerine konuşuruz. Ancak bunu sistemli bir biçimde yapmayız.Bunu yapabilmenin yolu doğru soru sorabilmekten, doğru düşünebilmekten geçer. O zaman bizi büyülemeye kalkan şeyin, ne kadar doğru görünse bile, niteliğini biraz daha anlamamız mümkün olur.
Felsefe, aklın üzerindeki büyüyü çözmenin en önemli yoludur. Bilim bu büyüyü fiziksel etkinlik (deney) yoluyla çözmeye çalışırken felsefe benzer bir işi zihinsel etkinlikle yapar.
Felsefe hem insanlığın temel sorularıyla (Ben kimim? Niye varım? Yaptıklarımın anlamı ne? Hayatın anlamı ne? İyi bir yaşam nedir?) ilgilenir hem de bu konular üzerine düşünmenin kendisiyle. Neden bu konuları düşünüyorum? Doğru soru sormanın yolu nedir? Bildiğimden emin olabilir miyim? Bilgimin kaynağı nedir?
Felsefe yanıt üretmekten ziyade doğru düşünebilme, doğru soruları sorabilme becerisidir. Felsefe, hayat muammasına dair bir çözüm imkanı olmaktan ziyade kavramları ele alma tekniği ve aklın büyülenmesine karşı bir savaştır.
Felsefe görünüşte apaçık sandığımız günlük konuşmaların ve önemli bulduğumuz kavramların altını kazımak, onların içyüzüne ve nasıl yapılandıklarına dair yeni varsayımlar üretmektir.
İnsan ruhsallığını anlamaya yönelik en nitelikli kuramlardan birisi de Psikanalizdir. Psikanalizin çalışma nesnesi bilinçdışı ve aleti de psikanalisttir. Onyıllar boyunca, sınanarak ve süzülerek biriktirilmiş olan psikanalitik bilgi, insan üzerine tefekkürle harmanlandığında kaçınılmaz biçimde felsefe ile yakınlaşır. Her ne kadar psikanalizin bir insan felsefesi, dahası böyle bir iddiası olmasa da insanı belirli bir tarihsellik içinde kavrayabilmek için bu iki disiplin arasında bir diyalog imkanı üzerine düşünmek, ufkumuzu açabilir.
Bu giriş semineri boyunca, çeşitli filozofların görüşleri psikoterapi öykülerinin ve gündelik yaşam hikayelerimizin etrafında ele alınacaktır. Başlangıç çalışması için seçilen filozoflar, Baruch Spinoza, Friedrich Nietzsche, Martin Heidegger ve Emmanuel Levinastır.
Bu filozoflar ekseninde Arzudan Ölüme, , Etikten Varoluşa kadar insan hikayesine psikanalitik bir yorumlama serüvenine çıkılacaktır.
Çalışma 4 hafta sürecektir. 29 Aralık 2016 Perşembe tarihinde başlayacak olan çalışma 19 Ocak 2017 Perşembe günü tamamlanacaktır.
Seminer, saat 11.00-13.00 tarihleri arasında Agape Danışmanlık Merkezi'nde düzenlenecektir.
Söyleşi: Uzm.Psk. Oktay ŞILAR
Kayıt için:
Telefon: 0 216 566 06 84 / 0533 370 49 93